Merhaba;
İlk kez Gezi Protestoları döneminde tek yürek olmuş
isyancıların süreç içerisinde siyasi bir çatı irade altında
birleşemeyeceklerini sezdiğimde çıkmıştı fikir. Mevcut siyasi erkler arasında
Gezi Ruhu'nu içselleştirebilecek gibi duran iki oluşum göze çarpmaktaydı: CHP
ve BDP . Bu iki oluşum arasında BDP'nin etnik siyaset üzerinde yükselmekte
oluşu kapsama alanı adına yetersiz kalacağı aşikardı kişisel kanaatimce ve en
hızlı örgütlenmenin CHP'de olabileceği inancıyla #occupyCHP çağrısı yaptım.
Tarihler 22.Haziran.2013'ü göstermekteydi. Gezi Direnişi'nin eşsiz enerjisi
başlangıçta "köhnemiş bir parti"nin bu yükü kaldıramayacağı yönünde
yoğunlaştı. Gençler yepyeni bir parti istemekteydi. Oysa yeni parti demek 81
ilde, 1500 ilçede, bucaklarda, köylerde binalar, daireler kiralamak;
bilgisayarlar, telefonlar, fakslar, masalar, koltuklar, sandalyelerle tefriş
etmek; tabelalar,flamalar, broşürler,kitaplar, kitapçıklar basmak, asmak; insan
kaynakları oluşturup, maaşlar, bordrolar, muhasebeler, vergiler, makbuzlar,
faturalarla uğraşmak ve benzerleri ve benzerleri gibi ciddi finansal kaynaklar
gerektirmekteydi. Bu nedenle ortak vicdanla hareket eden
"delikanlı" ruhu, VHP içine davet etmek ve partinin üye profilinden,
delegelerine; giderek MYK'dan yönetime, milletvekillerine kadar Gezi Ruhu'nu
içselleştirmiş genç kadrolarla değiştirmenin akut ve acısız bir yol olacağı
inancı hakimdi bende. Ne var ki, genç enerjinin dünyanın kuruluşundan beri
doğruyu bulma konusunda kendi tecrübeleriyle karar verme hakkı vardı ve bu
hakkı onlardan almaya kalkışmak, değişmesini istediğim zihniyetten beni de
farklı kılmazdı. #occupyCHP fikrini Yerel Seçimler sonrasına kadar nadasa
yatırdım. Seçimler sonuçlanır sonuçlanmaz da yeniden gündeme getirdim. Haziran ayında
bu fikre dudak bükmüş olan gençler arasında, gelinen noktada Türkiye'nin
geleceğinin kurtuluşunu CHP'nin yenilenmesinde bulanların sayısının giderek
artmakta olduğunu mutlulukla gördüm. Hasta komadaydı ve artık operasyonun
zamanı gelmişti. #occupyCHP hareketinin manifestosunu kaleme aldım ve
@occupychp2014 adlı bir hesap açarak ortak paydadaki gençleri twitter üzerinden
çoğalmaya davet ettim. Öncelikle sosyal medyada çoğalmaya ve bu süreç içerisinde hareketin
manifestosuna katılımcı bir anlayışla son şeklini vermeye ve üçüncü basamakta
partiyle organik ilişkiye girerek manifestomuzu deklare etmeye karar verdik.
Yenilikçi kanattan pek çok milletvekilinin destek vereceği umudunu
taşımaktaydık ve nitekim öyle de oldu. Bugün itibariyle yoğun bir bilgi alış
verişiyle manifestomuz şekillenmeye, olgunlaşmaya, ortak bir
metne dönüşmeye oldukça yaklaştı. Önümüzdeki günlerde "şimdilik" nihai manifestomuzu yayınlayarak parti yetkililerine
ileteceğiz. Alacağımız reaksiyona bağlı olarak ilçe teşkilatlarına hızla ve
kalabalık gruplar halinde üye olacak ve parti içinde yönetim kademelerinde
gençlerin yer almalarını sağlayacağız. Nihai hedefimiz; "partiyi
yenilemek, Türkiye'yi yenilemek ve dünyayı yenilemek"tir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.